Havza Haber Ajansı'nın Erak'taki muhabirine göre Erbain yürüyüşü, yalnızca bir dini ritüel olmanın ötesinde, İmam Hüseyin'in (a.s) ideallerine yeniden biat etme ve zulme karşı durma bilincini hatırlatan geniş bir manevi ve sosyal harekettir. İnsanların neden bu uzun ve zorlu yolu kat etmeye istekli oldukları, Aşura tarihinden kaynaklanan bir aşktan doğmakta ve dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca ziyaretçinin dayanışmasını göstermektedir.
Havza haber ajansı muhabiri, Merkez Eyaleti Kadınlar Bölümü Kültür Müdürü Amani ile bir röportaj gerçekleştirdi. İşte o röportajdan bazı bölümler:
Erbain yürüyüşünün felsefesi nedir? İnsanlar neden bu zorluğu göze alıyor?
Erbain yürüyüşünün ana felsefesi, İmam Hüseyin (a.s) ile Aşura'nın idealleriyle yeniden biat etmektir. Bu hareket, zulme karşı durma iradesinin ve insanlık değerlerinin korunmasının sembolüdür. İnsanlar bu zorluğu göze alarak İmam Hüseyin'e (a.s) olan aşk ve bağlılıklarını göstermekte ve bu büyük toplulukta dayanışma ve birliklerini sergilemektedirler.
Erbain, bir Hüseyin dirilişidir; dünyanın dört bir yanındaki aşıkların kalplerini Kerbela'ya çeken manyetik bir cazibedir. Bu, dünyada benzeri olmayan en büyük dini topluluktur. Bugün gençlerimiz bu yolculuğa katılarak büyük manevi kazançlar elde etmektedirler.
Erbain'in Şii kültürü ve İslam dünyasındaki önemi nedir?
Erbain, manevi ve kültürel boyutlarının yanı sıra, siyasi bir destandır; düşmanlara karşı güç, güvenlik ve caydırıcılığın bir yansımasıdır ve zulme ve emperyalizme karşı büyük bir cephe oluşturmaktadır. Bu büyük hareket, yeni İslami medeniyete doğru bir ilerleyiştir.
Erbain, aşağıdaki değerlerin yeniden canlanmasına ve güçlenmesine katkı sağlamaktadır:
• Yeniden biat ve antlaşma
• Birlik ve dayanışma sembolü
• Cihat ve mücadele ruhunun güçlenmesi
• İnsanlık değerlerinin yaygınlaştırılması
• Fedakarlık kültürünün canlanması
• Allah'a yakınlaşma
• Güzel bir gelenek
Erbain yürüyüşü geleneksel bir uygulama mı yoksa ibadetlerde bir yenilik midir?
İbadetler, İslam dininin bağlamında itaat ve bağlılık anlamına gelen bir kavramdır ve sosyal alanlarda İslami sembollerin yüceltilmesini amaçlamaktadır. Erbain yürüyüşü, güçlü ve sağlam bir rivayete dayanmaktadır ve bu konuda hiçbir şüphe yoktur. Bu durum, bir bid'at değildir; çünkü bid'at, dinde mevcut olmayan ve insan tarafından dine eklenen şeydir ve hiçbir rivayet veya hukuki dayanağı yoktur.
Bu destan, Hz. Zeynep (s.a) ve İmam Zeynel Abidin (a.s) ile diğer Ehl-i Beyt'in fedakarlıklarıyla kurulan Hüseyin hareketinin başka bir tezahürüdür.
Kerbela'da olan ve bu yürüyüşe katılamayanlar arasında ne fark vardır?
Eğer içsel bir arzu Kerbela'ya doğruysa, mahrum kalanlar da İmam Hüseyin (a.s) ziyaretçileri olacaklardır. Bu düşünceyi kabul edersek, mahrum kalmanın bir anlamı kalmaz; eğer Kerbela'da bulunma niyeti varsa, orada bulunanlarla yapılan amellerin sevabı arasında hiçbir fark yoktur.
Havza / Erbain yürüyüşü, derin dini kökleri olan bir geleneğe bağlılığın yanı sıra, zulme karşı durma iradesinin ve İmam Hüseyin'e (a.s) sonsuz aşkın bir yansımasıdır.
yorumunuz